17 Ağustos 2015 Pazartesi

Ben yapamıyorum olmuyor.

Ağlamaktan beş dakika sonra kusucam belki bilmiyorum. Canım yanıyor ya. Bu kadar basit canım yanıyor işte. Içimden ne söküp gittin ? Nasıl bu kadar acımasız olabiliyorsunuz ya bana karşı ? Ben size ne yaptım ki ? Ben şuan resmen yaşayan bir ölüyüm. Birini sevebileceğime dair tüm Umutlarımı yitirmişken sen çıktın karşıma beni inandırmıştın biliyor musun uzun yıllardan sonra ben birine güvenmiştim. Ellerim titriyor. Duy! Tabak kırdım bugun hiç bir şeyi tutamıyorum her şey kayıp gidiyor aynı sen gibi. Tabak gibi kırılıyorum ben de. Toparlamak için kendimi  Mezarlığa gittim uzun uzun mezarlara baktım toprak attım onlara hatta bebek mezarını doldurdum sonra bir an düşündüm ki ben de bir gün onların yanında olacağım. Sadece bedenim Dünya'da biliyor musun ? Ruhum kendini çoktan teslim etti. Nefes alıyorum ama almayandan farkım yok.  Biliyor musunuz ben hep terkedildim. Hiç giden olmadım. Hep benden gittiler kimisinin sebebi çok farklıydı kimisi eskilerinden korktu. Senin sebebin ne ? Ben sana ne yaptım ? Çok sevdim dimi başka bir sebebi yok. Hem de kendimde o gücü bulamayacağımı sanıyorken sevdim seni. Sevilirken gitmek kolay dimi ? Ben hiç o kadar nankör olamadım. Seni kim bu kadar sevmedi üzdü bilmiyorum ama bir o kadar da seven varken beni harcaman emin ol üzdü.  Batıyor muyum sana ben canını mi yakıyorum sevilmek mi hoşuna gitmedi ? Illa kötü mü olunmalı sana süründürmeli mi hayatına giren kişi ? Ben sadece sevdim. Hala da seviyorum. Sana sarılıp uyumak istiyorum diyen bir adamdın sen ne ara bu kadar ulaşılmaz oldun ? Kendine yasaklar mı koyuyorsun bilmiyorum ama Aramıza resmen duvar ördün seni asla kaybedemem diyordun hiç bir şey seni kaybetmeye değmez diyordun. Mutlu musun ? Bil! Ben mutlu değilim. Bu kadar ağlamayı haketmiyorum. Kaybettim işte. Güçsüzüm, yenildim. Gel artık ben dayanamıyorum nefes alacak sayılı zamanlarım varmış gibi geliyor. Ölüm içime işledi. Saçlarımın her bir teli mutsuzluktan kırılıyor. Çok özledim. 

14 Ağustos 2015 Cuma

Yolunda giden tek bir şey var o da yolun kendisi senden sonra.

Keşke buraya yazdıktan sonra her şey geçse.Hayatımda yaşadığım tüm olumsuz şeylerle insanları darlamaktan bıktım okuyan da üzülüyor mudur acaba ? Ne yapayım hiç iyi bir şey olmuyor ki.Buraya güzel güzel şeyler yazıp tatlı tatlı fotoğraflar koymayı ben de isterdim ama napalım elimizden bir şey gelmiyor zaten bu aralar gerçekten fatalist oldum kahve falları yıldızlar merkür burç uyumları derken plütondan bir farkım kalmadı sonunda.İtilmek mi dersiniz kovulmak mı başka birinin hayatından ya da sessizce çekip gitmek mi ? Aldatmak mı onu ya da ona yetmeyeceğine kendin karar verip onu yüzüstü mü bırakmak ?Ben hiçbir şey bilmiyorum.Kafam çingene çadırı gibi oldu yine.Tek istediğim şey bir netlik kazandırmak hayatıma.Tek bir işaret çok değil.Öyle büyük bir mucize olmasını beklemiyorum zaten hayatıma sihirli değnek değmesini falan.Sonuçta bu peri masalı değil ben de prenses değilim. Herkes yerini bilecek değil mi ?

Kendime Not: Artık hayırlısını diliyorum ben de ikimiz için.

12 Ağustos 2015 Çarşamba

Kırılan bir şeyi tekrardan kırılmadan önceki gibi yapabilir misiniz?Hiç iz bırakmadan...

Başım çatlıyor. Içimde sanki biri ölmüş gibi öyle bir acı.Bir telefon açıp seninle aramızda artık hiçbir şey kalmadı her şey bitti bile diyemiyor. Dese bile sanki bitecek mi ben yine bir milyon parçaya ayrılacağım. Aşk mı bu Yaşadığım ya canım yanıyor hem uzağım hem konuşmuyorum hem deli gibi özledim ne olacak ki böyle. Kendime cevabını veremeyeceğim sorular sormaktan bıktım hayatım mahvolma yolunda rekora koşuyor  arıyorum açmıyor konuşsa bir şeyler diyecek belki o da demekten korkuyor ihtimaller beni yoruyor. Aşkım dediği günleri geri getirmek isterdim sarılması olur olmadık yerde beni şaşırtıp elimi tutmasını bile özledim. Şurda bir şey kalmadı geri dönüyorum onu görcem ama hala bir şeyler kaldı mi bilmiyorum. Uzun uzun yıllardan sonra biri hakkında benim böyle düşünmem gerçekten mucize gibi. Hani yanan bir ormanda uzun yıllar hiçbir şey yetişmez ya benimki de o hesaptı işte tamam bu sefer oldu dediğim anda bin parçaya bölünüp tekrar dağılıyorum toparlamak diye bir şey sanırım hiçbir zaman benim hayatımda olamayacak. Insanlar beni dağıtmak için mi benim hayatıma giriyorlar acaba ? Başta ne kadar güzeller oysaki. İçimde önce bahar Havası estiriyorlar sonra bana sonbaharı bırakıp gidiyorlar. Nankörlük etmiyorum o da güzel bir mevsim ama sevdiğim insanlar içimin çiçeklerini tek tek yolup gidiyorlar yerine kaktüs dikiyorlar sanki benden sonra sev sevebilirsen demek gibi oluyor. Hayır kime ne kötülüğüm dokundu anlamıyorum. Her gelen bir öncekinden daha fazla acıtıyor canımı. Arkadaş bu da kalp yani en nihayetinde sıktığın yumruk kadar.( bu arada benim ellerim minik) Nereye kadar böyle gidecek bilmiyorum ama ben bir gün bir yerde tekleyip kalabilirim bu gidişle daha fazla yükü taşıyamayabilirim. Ya tek yapman gereken bana aşık olmak bu kadar basit geri kalan her şey zaten bende. Ne zor geldi anlamıyorum bu kadar beni sana uzak kılan şey ne anlamıyorum mesafelerin bununla bir ilgisi olduğunu sanmıyorum eğer seviyorsan dünyanın öbür ucunda da sevmeye devam edersin. Ya egomdan arınmışım seni hayatıma sokmuşum yargılamıyorum suçlamıyorum seviyorum diyorum cevap yok. Sevmiyorum de bileyim cevap vermemek sevmiyorum demekten daha kötü benim için. Aşık değilim sana de hayatımda başka biri var seni daha fazla aldatamam de ne bileyim bir şey de işte ama cevapsız bırakma. En sevmediğim şey umursanmamak ve ciddiye alınmamak sanki yaşamıyorsun ölüsün gibi davranılması. En çok da buna tahammülüm yok işte.